Kürt şairleri arasında önemli bir konuma sahip olan ve ölümünden sonra Kürt Edebiyatına büyük eserler bırakan Baba Tahir Üryanın şiirleri hakkında konuşacağımız Baba Tahir Şiirlerinin Teması başlıklı makalemizde Kürt Edebiyatına bıraktığı önemli Kürtçe şiirleri ele alacağız. Kürt edebiyatının ilk bilinen şairlerinden biri olan Baba Tahir Üryan sadece kürtler arasında değil dünyaca tanınan kürt şair ünvanına da sahiptir. Gelin bu büyük şairimizin Kürtçe şiirlerinin temasını beraber öğrenelim.
İçindekiler:
Baba Tahir Şiirlerinin Teması genellikle ilahi aşk ve tasavvuf üzerine kuruludur. Baba Tahir, Kürt Alevi ozanlarının önemli isimlerindendir. Öyle ki Ömer Hayyam’ın bile ondan 100 yıl sonra gelerek kendisinden ondan etkilendiği söylenir. Bazı Batılı araştırmacılarca Baba Tahir’de ki şair ışığının Ömer Hayyam’dan daha üstün olduğu bile tartışılır. Baba Tahir-i Uryan, tıpkı Ebulvefa-yı Kürdî ve Şems-i Tebrizî gibi Anadolu Aleviliğinde önemli izler bırakmış olan şair, filozof ve önemli zatlardandır. Şiirlerinde daima; Hak, Hakkın yarattıkları, Hakkın alemleri, Hak aşıkları, doğa güzellikleri, Alevi dini felsefelere tema olarak yer verir.
Baba Tahir Şiirlerinin Teması hakkında bilgi sahibi olurken Hakka olan aşkını sık sık satırlarında vurgulayan Baba Tahir Hakka kavuşacağı günü beklerken dünya üzerinde Rabbinden ayrı geçirdiği bir anın bile kendisi için azap olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca dış görüntüde her zaman yalnız olan Baba Tahir, şiirlerinde sürekli Allah’ıyla olduğunu ve hiç yalnızlık çekmediğini de sıklıkla vurgular. Daha önce Baba Tahir Üryanın yazmış olduğu eserler hakkında bilgiler verdiğimiz Baba Tahir Üryan’ın Halka Hitap Şekli başlıklı makalemizi okuyarak bu büyük Kürt şairinin düşünce yapısına ulaşabilirsiniz.
Hemedan’lı beyaz şahinim
Ben Baba Tahir’im
Dağda gizli yuvaya sahibim
Ben ak-pak ve uryanım
Hemedan’lı Tahir Sultan’ım
Bin’de bir gelen insanım
Binde bir gelen insanım – beyaz şahinim sözleri onun seçilmiş ulu bir kişi olduğunu ve saflığını vurgulayan sözlerden gibi gelmektedir okurlarına.
Bir ah çekerim, felek haberdar olur
Bir ah çekerim, deli gönül del’olur
Bir ah çekerim, Mansur berdar olur
Ve bir ah çekerim, Mansur Ene’l- Hak olur
İşte Baba Tahir’in aşağıda ki şiirinin bu sözleri de kendisinden yüzyıllar sonra gelecek olan Yunus Emre’nin sözlerine çok benziyor.
“İstemem cenneti, sen olmayınca
Nideyim huriyi, periyi sen olmayınca
Sevinirsem bunlara kâfirim
Tac’dan daha yücedir, bu dağınık saçım
Böylece Şah’tan daha bahtiyarım.”
Baba Tahir Üryan şiirlerinden birkaçını örnek olarak verirken daha önce kapsamlı şekilde ele aldığımız Baba Tahir Üryan Şiirlerinin Dili başlıklı makalemizi de okuyarak Baba Tahir Üryanın şiirlerinin özellikleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Baba Tahir Şiirlerinin Teması makalemizin devamında Baba Tahiri tanıtmaya devam ediyoruz. Baba Tahir’den günümüz düşünür ve filozofları, İran edebiyatının parıltısı ve Fars edebiyatının parlak bir aynası olarak söz eder. Öte yandan tarzı sebebiyle gözlerden ırak bir derviş hayatı sürdürdüğünden edebiyatçıların menzilinden uzak yaşamıştır. Tam bir alaylı olarak yetiştiğinden ve medrese – edebiyat eğitimi görmediğinden tahsilli değildir. Şiirleri vezne bağlı kalarak ve aruzla ilerler. Diğer edebiyatçılardan farklı olarak duygularını Derî lehçesi dışında bölgesel bir dil olan Lorî lehçesiyle aktarmasıdır. Üstelik lehçesi lokal olmasına karşın şiirleriyle tüm İran’ı dünyayı etkileyebilmiştir. Daha önce yazmış olduğumuz Fırat Ceweri Biyografisi ve Eserleri başlıklı makalemizi okuyarak Fırat Ceweri’nin hayatı hakkında önemli bilgiler elde edebilirsiniz.
Şiirleri ağızdan ağıza dolaşırken ve günümüze ulaşırken 1000 yıl içinde tahribe uğramıştır. Baba Tahir’ in şiirlerinde de sürekli sözünü ettiği gibi yaşamı boyunca tek bir arzusu olmuştur. O da, hasretini çektiği sevgilisi yani ulu Rabbine kavuşmaktır. Örneğin şiirlerini okuduğunuzda sık sık dizelerinde “Geceleri sevgili ile görüşme” imgelerini bulabilirsiniz. Bu mecaz onun “Geceleyin teheccüd namazına kalkışı’ olarak ifade edilir. Bâbâ Tâhir, halkın içinden akıcı ve samimi dilde seslenen tam bir lehçe şairidir. Loristan’lı olduğundan bölgenin lehçesinin hakim olduğu halk lisanında dobeytî veya terâne denen nazım türü ile lirik duygulardaki şiirler yazmıştır. Dili akıcı, ağır ve anlaşılmaz değildir. Onu herkes kolaylıkla anlayabilir. Dizelerinde eğitimini almadığı ağır lugatlardan kaçınırken, yapmacıklıktan ve süslü sözlerden de oldukça uzaktır. Kısacası şiirlerinde oldukça samimidir.
Şiirleri halk arasında çok sevilip tutulduğundan tüm İran’a yayılmıştır. Bu yüzden bin yıl içinde günümüze farklı şive ve lehçelerle de aktarılmış olabilirler. Eserlerinin büyük kısmı ve ulaşılamamış kıtaları yaşadığımız yüzyılın ilk çeyreğinde su yüzüne çıkarılmış, daha doğrusu derlenmiş olduğundan daha iyi anlaşılır ve tanınır bir şair olarak algılanabilmektedir okuyucuları tarafından.
Şiirlerinde kullandığı tavır ve tarz Dobeytî veya Terâne üzerinedir zira bunlar İran edebiyatında kullanılmış eski nazım türlerindendir. İran’ın en tanınmış teraneleri ise yine Baba Tahir e aittir.
Baba Tahir Şiirlerinin Teması
Yorum Yaz