Baas rejimi 1968’den yıkıldığı 2003 yılına kadar Saddam Hüseyin liderliğinde sayısız katliamlar gerçekleştirdi.
Şiilere, Araplara, Sünnilere, Türkmenlere ve kısacası kendinden olmayan tüm toplum kesimlerine büyük zulümler yaptı. İnsanlar, yaşadıkları köy, şehir ve ülkeden sürgün etti.
Baas’ın mutlak lideri Saddam’ın zulmünden ve katliamlarından en fazla nasibini alan ise en örgütlü ve mücadeleci topluluk olarak Kürtler oldu.
Kürtler Baas darbesinden önce de Arif kardeşler olarak bilinen Abdurrahman-Abdusselam’ın 1963’ten 1968’e kadar devam eden yönetiminde, Abdulkerim Kasım’ın 1958 ila 1963 arasında süren yönetiminin son dönemlerinde ve ondan önce de İngilizlerin himayesindeki krallığa karşı aralıksız bir mücadele vermişlerdi.
Saddam, 1968 yılında darbe yapınca Kürtlerin önemini kavradığından 11 Mart 1970’te Mela Mustafa Barzani ile Özerklik Anlaşması imzaladı.
İran ile çekişmesi nedeniyle zaman kazanma amaçlı yapılan bu anlaşma meşhur Cezayir Anlaşması’ndan sonra Kerkük engeline takılınca kılıçlar yeniden çekildi.
Baas rejimi ile Kürtler arasındaki kanlı savaş, Birinci Körfez Savaşı’na kadar devam etmiş ve 36. Paralel’in ilan edilmesinin ardından Kürtler de-facto federatif yönetime kavuştuğu için sona ermiştir.
Saddam, bu tarihten sonra 1996 yılında İran’ın Süleymaniye ve Erbil’i işgal etmesi üzerine Kürtlerin izniyle tekrar bölgeye girmiş ve kısa süre içinde tekrar çıkmıştır.
Barzanilerin önderliğinde Irak yönetimlerine karşı verilen savaşta en büyük katliamlar ve soykırıma varan zulümler Baas tarafından gerçekleştirilmiştir.
Saddam’ın Kadisiyesi olarak da adlandırılan İran-Irak savaşında o dönem Baas’a karşı İran ile birlikte mücadele eden Kürtler, tarihin en büyük katliamlarıyla cezalandırılmıştır.
Kürt Peşmergelerin İran’ın yanında kendisine karşı savaşması üzerine çılgına dönen Saddam, bütün maskelerini çıkararak tüm insanlığa gerçek yüzünü göstermişti.
Kendisi açısından “kutsal” gördüğü için Arap ordularının Sasani ordularını yendiği muharebeye göndermede bulunarak “Kadisiye” olarak nitelendiren Saddam, haklarını vermekten kaçındığı Kürtlerin İran yanında savaşa girmesini “ihanet” olarak değerlendiriyordu.
Saddam’ın Kürtlere karşı öfkesi çok büyüktü.
Saddam Kürtlere olan nefretini katliam olarak kustu
Saddam, Kürtlere olan öfkesini ve nefretini kusmak için başlattığı soykırım operasyonlarına da Kur’an suresi olan Enfal’in adını verdi.
Baas lideri, Kürtlerin kanını “helal” kıldı, malını “enfal” (ganimet) bildi ve ırza tecavüzü meşrulaştırdı.
Baas rejimi ve Saddam, “Enfal”de her türlü insani değerden soyutlanmıştı.
Enfal, Baas şovenizminin Kürt, Arap ve Türkmenlere yaşattığı katliamlar silsilesinin en korkunç olanıdır.
Saddam Baası’nın, 1983 yılından başlayarak 8 aşamada Kürtlere yönelik uyguladığı Enfal Katliamları tarihin kırılma noktalarından bir tanesidir.
Kürtlere yönelik ilk Enfal operasyonu 1983 yazının Temmuz’unda Barzanilerden 8 bin erkeği Ürdün ile Suudi Arabistan sınırlarındaki çöllere, toplu ölümlere gönderdi.
Suudi-Irak arasındaki Arar Çölü’ne sürülen Barzanilerden bugüne kadar bine yakın kişinin kemikleri bulundu.
Ancak Barzanilere yönelik bu katliam resmi olarak Enfal’in başlangıcı kabul edilmez.
Sistematik katliamlar zinciri: Enfal
Enfal, Saddam’ın 1988 yılı içinde 8 merhalede sistemli olarak uyguladığı katliamlar zincirinin resmi adıdır.
Bu katliamlar 1988 yılının 23 Şubat’ında başladı ve 6 Eylül’de resmen sona erdi.
Birinci katliam, 23 Şubat ile 18 Mart tarihleri arasında 1988’de Süleymaniye ili sınırları dahilindeki Cefayeti Vadisi’nde gerçekleştirildi. Binlerce insan katledildi.
İkinci katliam, 22 Mart ile 1 Nisan tarihleri arasında Süleymaniye ile Erbil arasındaki Karadağ Bölgesi’nde yapıldı.
Burada da binlerce insan öldürüldü. Bugün Katar’da yaşayan Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği de bu bölgedendir.
Üçüncü katliam, 7 ila 20 Nisan tarihleri arasında Süleymaniye ile Diyala vilayetleri arasındaki Germiyan Bölgesi’nde gerçekleştirildi.
Dördüncü Enfal Katliamı, Süleymaniye ile Erbil arasındaki Kalasivke ve Küçük Zey Vadisi’nde 3 ila 15 Mayıs tarihleri arasında oldu.
Katliamların beşinci, altıncı ve yedincisi de Erbil sınırları dahilindeki Şaklava ve Revanduz bölgeleri arasında 15 Mayıs’tan 26 Ağustos’a kadar sürdü.
Son olarak da 26 Ağustos ila 6 Eylül tarihleri arasında Duhok ili sınırları dahilindeki Akre, Amedi, Şeyhan ve Zaxo bölgeleri katliamlara sahne oldu.
Irak ve Kürdistan Bölgesi “soykırım” olarak kabul etti
Germiyan’da (Süleymaniye-Diyala) resmi olarak başlayan, Soran (Erbil) ve Badinan’la (Duhok) devam eden Enfal, Kürdistan Bölgesinde 5 bin köyün yıkılması ve 182 bin kişinin kaybedilmesi-öldürülmesinin ardından 6 Eylül 1988 tarihinde Baas rejimi tarafından resmen sona erdirildi.
Enfal, 14 Nisan 2008 yılında Irak ve Kürdistan Bölgesi parlamentoları tarafından “soykırım” olarak kabul edildi ve bu tarih de yıl dönüm olarak belirlendi.
Yıl dönüm olarak belirlenen 14 Nisan 1988 tarihinde Germiyan’ın Milesor ile Kolecoy köylerinden 20 bin insan kaybedildi-öldürüldü.
Germiyan’daki olay katliamların yıl dönüm tarihi olarak kabul edildi. Fakat yukarıda da değindiğimiz gibi Enfal 1988’de başlamadı ve bitmedi.
1983 Temmuz ayında Barzan bölgesindeki operasyonda 8 bin kişi Suudi Arabistan-Ürdün sınırında kaybedildi.
Kimyasal silahlarla yapılan ve 10 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, yüz binlercesinin de sakat kaldığı 16 Mart 1988’deki Halepçe Katliamı ise Hiroşima ve Nagazaki’den sonra en büyük kimyasal katliam olduğu için sistematik Enfal Operasyonları içinde sayılmıyor.
Fakat, Saddam’ın “Enfal” adı üzerinden meşrulaştırdığı yağma, talan, ganimet, öldürme, sürme, kaybetme, yakma ve yıkma faaliyetleri bir yılla sınırlı değildir.
Serbest Ferhan Sindi – The Independentturkish
Kur’an suresinin kalkan yapıldığı katliamlar serisi: Enfal Katliamı
Yorum Yaz