Kadın, her toplumda baş tacı edilmesi gereken bir varlıktır. Özellikle Kadınlar, Kadın Hakları konusunda toplumda yeterince önemli bir konuma sahip değillerdir. Bizler bu makalemizde Kürt Kadınlarının Tarihteki Önemi üzerine biraz konuşmak istiyoruz. Ana, kardeş, yar olan kadın; toplumun gidişatını belirleyen, ona yön veren ve eğitimi etkileyen bir varlıktır. Her kadın gibi Kürt kadınların da toplumda yeri önemlidir. Yaşamın ve sosyal hayatın pek çok yerinde aktif rol alan kadınlar önemli bir yer tutar.
İçindekiler:
Kürt Kadınları Ve Sosyal Hayat
Kürt kadınları sosyal hayatın içinde var olan ve kendilerini kanıtlamaya çalışan kişilerdir. Kadın baskısına karşı harekete geçerek onlar da sosyal hayatın içerisinde yer almaktadır. Sosyal hayatta saygınlığı ve hoşgörüyü hak eden kadın önemli bir yere sahiptir. Aşiret hayatında da rol alan Kürt kadınları önemli olaylarda da yer almaktadır.
Kadının anaç tavrı, yönetme de ve harekete geçmede oldukça etkilidir. Hem merhametli hem de güçlü olan kadınlar oldukça dikkat çeker.
Kürt kadınları ev ortamında da saygınlığı hak etmektedir. Evine bağlı ve çocukları için hayat mücadelesi veren kadınlar her zaman saygıyı hak etmiştir. Aile içerisinde Kürt kadınının da fikirlerine önem verilir. Bu da etkinliğini arttıran bir durumdur.
Kürt kadınları yerleşik düzende de göçebe hayatta da aktif rol almaktadır. Bunun için aile bütçesine de katkı sağlamaya çalışırlar. Üretmeyi seven kadınlar birçok alanda başarılı olurlar. Kürt kadınları da üretmek isteyen ve ailesine destek olmak isteyen kadınlardır. Bu nedenle boş durmak yerine çalışmaya önem verirler. Özellikle bağda bahçede kadının gücünün varlığı yadsınamaz dereceye ulaşmıştır.
Günlük ev işlerinin dışında büyükbaş – küçükbaş hayvanlarla ilgilenmek, süt sağmak, peynir – yoğurt yapmak, ısınmak için yakacak bulmak, kilim dokumak, şal örmek, etek dikmek gibi pek çok alanda da hizmet vermektedir. Kadın, tüm bu işlere yetişmek durumundadır. Bunun için de tüm gün çalışmak gerekir. Kadınlar bir an bile boş durmadan eşlerine ve çocuklarına rahat ve huzurlu bir ortam sağlamaya çalışırlar. Evdeki huzuru ve rahatlığı sağlamaya çalışan kadın tarlada – bahçede de var gücüyle çalışır. Bu da kadının gücünün bitmeyeceğini ve ona her zaman ihtiyaç olduğunu gösterir.
Kürt kadınları sosyal hayatta ve toplum içinde de var olduklarını kanıtlamak isterler. Bu nedenle kimseye muhtaç olmadan çalışırlar. Kızlarını oldukça disiplinli yetiştirmeye özen gösterirler. Onların hem sosyal hem de ciddi olmaları için ellerinden geleni yaparlar.
Kürt kadınları sanat alanında birçok esere imza atmıştır. Geçmişten günümüze kadar pek çok Kürt kadın, şiir yazmış ve şarkı söylemiştir. Sanat, duygu ve düşünceleri dile getirmenin en anlaşılır yola olmaktadır. Bu nedenle şiirler ve türküler kültürümüzde önemli yer tutar. Hayatın zorlu aşamaları bu türkülere ve şiirlere konu edilir. Söylenemeyen pek çok aşk, şiirlerde türkülerde sanat olarak ortaya çıkar.
Kürt kadınları türkülerle ve şiirlerle de varlıklarını göstermektedirler. Ancak bu eserler çoğu zaman kayıt altına alınamamış ve günümüze anonim eser olarak ulaşmak durumunda kalmıştır. Bu nedenle pek çok sanatçı kadının eseri günümüzde bilinememektedir.
Kürt toplumunda şiirlerin ve şarkıların, türkülerin yeri önemlidir. Hayata, sevgiye ve sevgiliye duyulan duygular en güzel türkülerle dile getirilmektedir. Kürt kadını da duygularını şarkı ve şiirlerle aktarmıştır.
Şarkı söylerken bunu hisseden kadınların arasında pek çok Kürt kadını da bulunmaktadır. Hayran (Miran) Hanım da Edebiyat alanında birçok esere imza atan bir Kürt kadınıydı. Kafkasya’da, Nahcivan/Razaiye şehrinde dünyaya gelen Hayran Hanım, pek çok Farsça şiirler yazmıştır. Hayran Hanım şiirlerle hayat bulan ve şiir yazmaya aşık olan bir kadındı. Edebiyata gönül verip bu alanda eserler üreten Hayran Hanım, birçok aşk şiirleri yazmıştır. Bunlardan bir tanesi aşağıda yer almaktadır.
Kürtçesi:
Meyani cümle mehruyan tüy, ser defteri xuba
Ruxet çun goyi xur başet bu vet zulfi keçet çokan
Cemali tu bi vek gulşen, çu gulşeni xubi
Xubi xubeyi Yusuf çı Yusuf Yusufi Kenan
Du çeşmi tu zalım, çı zalım zalımi kafır
Çı kafır kafırê rehsen çı şehzen şehzeni iman
Buvet heyran tura aşık, çı aşık aşıki bê dıl
Çı bê dıl, bê dılê vale, çı vale valeyê heyran
Türkçesi:
Güneş yüzlü olan sevgililerin arasında defterin başında sensin
Senin yüzün güneştopu gibidir, senin o eğri perçemin de çokandır.
Senin güzelliğin bahçe gülüdür, o gül ki güzellerin bahçe gülüdür
Sen sevgilisin Yusuf’un sevgilisinin, hangi Yusuf, Kenan Yusuf
Senin o iki haşhaş gözün zalimdir, nasıl zalim, kafir bir zalimdir.
Nasıl kafir, yol kesen kafirdir, hangi yol kesen, imanın yol kesenidir.
Aşık sana hayran oluyor, nasıl aşık, gönülsüz aşık
Nasıl gönülsüz, şaşkın gönülsüz, nasıl şaşkın, hayrete düşen şaşkın
Diyarbakırlı Sırriye Hanım da şiirlere gönül vermiş bir Kürt kadınıdır. 1814 yılında Diyarbakır’da doğan Sırriye Hanım, Farsça ve Türkçe şiirlere imza atmıştır.
Sırriye Hanım gibi Teymurlu Ayşe İsmet de Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler yazan ve edebiyete gönül vermiş olan bir Kürt kadınıydı. Annesinin giyim kuşam için nakış öğrenmesi gerektiğini söylemesi üzerine bu baskıdan sıkılan ve nakış öğrenmek istemediğini dile getiren Teymurlu Aşye İsmet, ruhunu şiirlerle beslemiştir. Ayşe İsmet’in sanata olan bu düşkünlüğü babası tarafından fark edilir ve bunun üzerine ders almaya başlar.
Fars dili, sarf ilmi ve Kur’an hat sanatı öğrenmeye başlayan Teymurlu Ayşe İsmet, İslam kültürünün sahip olduğu mükemmel zenginliği öğrenmeye ve bunu çevresinde yaymaya başlar. İlk şiirlerini Farsça yazan Teymurlu Ayşe İsmet, pek çok esere imza atmıştır. Bunlardan bazıları Netaicul Ahvali Fil Akvali ve Ahval (Nefis terbiyesi hakkında bir eser), Mer’etun Ne’mulu fil Umari (Edep ile ilgili bir eser), Hulyetud Turaz (Arapça şiirler) ve Divanu İsmet (Türkçe şiirler) eserleridir.
Kürt Kadınlarının Tarihteki Önemi
Yorum Yaz