e
sv

16 Mart Halepçe Katliamı Tarihi ve Genel Bilgiler

İnsanlık tarihi, yaşanan her acı dolu olayın ardından söylenen sözler barındırır. Yakın tarihte işlenen bu insanlık suçuna dair de, son derece can yakan sözler bulunur. Halepçe Katliamı ile bütünleşen o çarpıcı cümle ise, şüphesiz Daye bihna seva te! olmuştur.
16 mart halepçe katliamı tarihi ve genel bilgiler
avatar

Kundir

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Kürt katliamları arasında yer alması hasebiyle 16 Mart Halepçe Katliamı Tarihi ve Genel Bilgiler başlıklı yazımız ile Halepçe Katliamı neden yapıldı?, Halepçe Katliamını kim yaptı? gibi sorular başta olmak üzere Halepçe Katliamı hakkındaki tüm soru ve bilgileri kundir.net sitesi olarak bu yazımızda topladık. Gelin hep beraber tarihe kara bir leke olarak kaydedilen bu vahşi katliamın nedenleri ve dünyanın gözü önünde Kürtlere yapılan vahşi bir katliamın ana hatlarını öğrenelim.

16 Mart Halepçe Katliamı Nedir?

16 Mart Halepçe katliamı nedir? sorusu, olayın yıl dönümünün gelmesi ile birlikte araştırılan konulardan biri haline geldi. Bir dönem dünya gündeminde adeta bir bomba etkisi yaratan bu olayın, üzerinden 34 yıl geçmesine ve pek çok insanın unutmasına rağmen, bu vahim olay özellikle Kürt halkının hala acısını derinden hissettiği olaylardan biri olarak varlığını sürdürüyor. Halepçe halkının elma kokusu ile ölümü bağdaştırdığı bu olayın kaybedeni insanlık olurdu. İnsanlık tarihindeki en acı verici olaylardan biri olarak nitelendirilen bu katliama dair detaylı verileri sizler için aktarmaya çalışacağız.

Halepçe Katliamı Nedir Kısaca Özeti

1980 yılların son yıllarında, Ortadoğu’da Irak ve İran’ın başrolünde olduğu kanlı bir savaş hüküm sürmekteydi. Savaş süresince iki taraf da çok ağır kayıplar verirken, Irak galibiyete daha yakın olarak görünmekteydi.

Olaylar bu seyirde ilerlerken, Irak ve İran’ın sınırında yer alan ve Kürtlerin yaşadığı bir kasaba olan Halepçe kasabasında, El – Enfal adı verilen bir isyan çıkar. Savaşın başladığı ilk andan beri, sınırda yer almaları nedeniyle Halepçe halkı iki tarafa karşı da stratejik yaklaşmaktadır. Ancak Celal Talabani önderliğinde bir araya gelen Kürdistan Yurtseverler Birliğine bağlı olarak faaliyet gösteren muhalif kesim, Saddam Hüseyin’in askerleri ile çatışmaya girer ve isyan tetiklenir. Bunun üzerine 16 Mart 1988 tarihinde savaş kapsamında Halepçe’de yaşayan Kürt halkına yönelik bir operasyon düzenlenmesi kararı alınır.   

Halepçe Katliamı Neden Yapıldı Kim Yaptı?

El – Enfal İsyanı, yapılan operasyonun başlıca nedeni gibi görünse de, asıl amaç Kürdistan’da yaşamlarını sürdüren Kürt halkının varlığının hem ideolojik hem de siyasi egemenlik açısından büyük bir tehdit olarak görülmesidir. Gerçekleşen bu olayla ilgili pek çok otorite, Almanya’nın Yahudi katliamı’nın ikinci perdesi yorumunu yapar. El – Enfal İsyanı, Irak’ın kuzey bölgesinde yer alan Halepçe bölgesinde tetiklenir ve bu durum, zaten İran ile savaş halinde olan Irak için yeni bir cephe açılması anlamına gelir.

Dönemin diktatörü devlet başkanı Saddam Hüseyin ve bakanlarınca alınan karar doğrultusunda, Halepçe Bölgesi’nde meydana gelen bu başkaldırının ılımlı bir politika ile çözümlenmesi yersiz ve zaman alan bir plandır. Bu nedenle alınan karar ile bu bölgeye bir operasyon düzenlenir. Halepçe Katliamı Neden Yapıldı Kim Yaptı? Sorularının yanıtı bu şekilde verilebilir.

Halepçeye Kim Kimyasal Attı

Bu katliama ilişkin sıklıkla aranan konulardan biri de Halepçe’ye kim kimyasal attı şeklindedir. Dönemin basın yayın kuruluşlarınca yapılan haberlerin de ışığında, Irak tarafından düzenlenen bu operasyonun karar mercii Saddam Hüseyin’dir. Operasyonun komutanı El Tikriki’ye doğrudan Saddam Hüseyin tarafından verilen emirle, kimyasal silah kullanılır.

Saddam Hüseyin’in, bu katliama dair tek isim olarak anılmasının temel nedeni, Irak’ın o dönem dikta rejimi şeklinde yönetilmesidir.

Dikta rejimlerinde basit bir ifade ile demokratik yönetimlerdeki çok seslilik söz konusu değildir. Bu yönetim biçiminde, topluma ve ülkeye dair alınabilecek tüm alanları kapsayan kararlarda tek bir kişi karar merciidir. Diktatör olarak tanımlanan bu tek adam yönetimi kararları sorgulanamaz. Dolayısıyla Halepçe Katliamı için bu konu yorumlandığında, neden olarak tüm dünya Saddam Hüseyin’i görecektir.

Elma Kokulu Ölüm Nedir?

Halepçe Katliamı, kelimenin tam manasıyla acı dolu bir hikâyedir. Farklı dönemlerde gerçekleştirilen savaşlarda ölümlerin yaşandığı herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Ancak, Halepçe Katliamı kelimenin tam manası ile vicdansızca gerçekleştirilir. Çünkü operasyon yapılan bölgenin halkı aslında, operasyonu gerçekleştiren otoriter ülkenin kendi toprakları içerisinde yaşayan kendi halkıdır.

Halepçe’de yaşayan Kürt halkın Saddam Hüseyin’in askerlerine karşı koyabilecekleri bir orduları ya da savaşları bulunmaz. Katliamda yaşamını yitiren kişilerin tamamı sivil halk ve ilk ölenler çocuklar olacaktır. Neden ilk olarak çocukların öldüğünün ve olayın tarihe niçin elma kokulu ölüm olarak geçtiğinin altında da çok acı bir yanıt vardır.

Operasyon başladığında, gece saatlerinde başlayan ve yaklaşık olarak 5 saat süren bir bombardıman gerçekleştirilir. Halkın büyük bir kısmı, operasyon haberini almıştır ve sığınaklara girerek hayatta kalır. Komuta bu durumun farkındadır ve bu nedenle sabahın ilk ışıklarında ateş kesilir. Çok uzun sürmeyen bir aranın ardından, iştah açıcı bir elma kokusu duyulur. Bu elma kokusu o kadar güzel ve karşı konulmazdır ki, ilk olarak kasabanın çocuklarını kendisine çekecektir.

Sokaklarda koşarak elma kokusunun kaynağını arayan çocuklardan birinin dudaklarından Daye bihna seva te! Sözcükleri dökülür. Annesine elma kokusunun geldiğini söyleyen bu çocuk, daha sonra Halepçe katliamının simgesi olacaktır.

Kokunun kaynağı, bölgede yaşayan masum Kürt çocukların hasret kaldığı elma bahçelerinden gelmez. Atılan kimyasal bombanın içeriğinde bulunan ve sonradan kasten konulduğu ifade edilen bir aromadır. İlk önce derilerinin acımaya başladığını hissederler, sonrasında elma kokusu ciğerlerini yakan bir hal alır. Koşarak elma kokusunu arayan çocukların hiç biri bir daha geri gelemez. Elma kokulu ölüm nedir sorusunun yanıtı bu denli hazindir.

Halepçe Katliamı: Saddam’a Kimyasal Silahları Kim Verdi

Saddam Hüseyin’in o dönem batı dünyası ve Amerika ile ilgili sıcak ilişkiler kurmadığı, hatta dünyanın hiçbir ülkesi ile ittifak halinde olmadığı bilinmektedir. Irak’ın, kendi teknolojik gücü ile bu türden bir kimyasal silah üretemeyeceği de aşikardır. Bu nedenle katliamdan kısa bir süre sonra herkesin yanıt aradığı soruların başında Halepçe Katliamı Saddam’a Kimyasal Silahları Kim Verdi sorusu gelir.

Bu konuya ilişkin en güncel iddia 2004 yılında, Stephan Pelletier tarafından ortaya atılır. CIA’nın bir dönem Ortadoğu temsilcisi ve araştırmacısı olan bu isim, katliamın gerçekleştiği yıl da dahil olmak üzere 22 yıl boyunca görev yapmıştır. Edindiği bilgiler ve belgeler doğrultusunda bir rapor hazırlar. Raporun içeriğinde, Halepçe katliamında kullanılan kimyasal silahların İran menşeili olduğu iddiası bulunmaktadır. Yani bu iddia doğruysa, o dönemin iki müttefik devleti Irak ve İran, Halepçe ile ilgili bir katliam kararında hem fikir olmayı başarmıştır. 

16 mart halepce katliami tarihi ve genel bilgiler
16 Mart Halepçe Katliamı Tarihi ve Genel Bilgiler

Halepçe Katliamını Hangi Ülke Neden Yaptı Kaç Kişi Hayatını Kaybetti

16 Mart 1988 yılında Irak dikta rejimi yönetiminde gerçekleştirilen Halepçe Katliamına ilişkin veriler, süreç içerisinde sürekli güncellenmiştir. Bunun nedeni dünya kamuoyunda yaşanabilecek infialin engellenmek istenmesi olarak ifade edilir. Net ölüm sayısının hala belirlenemediği Halepçe Katliamımı için yapılan ilk açıklamalara göre ölenlerin sayısı 3200 ila 5000 kişi arasındadır. Açıklanan bu rakam saldırı esnasında yaşamını yitiren kişileri ifade eden bir aralıktır. Yaralı olarak kurtulanların sayısı ise yine farklı kaynaklarda 7000 ila 7500 olarak ifade edilir.

Sınır bölgesi olması nedeniyle olay sonrasında bu rakamlar paylaşılsa da, pek çok otorite ve mağdur durumun bu şekilde olmadığını ifade eder. Üzerinde 34 yıl geçen bu kanlı olayda, pek çok kişi kayıp olarak kayıtlara geçmiştir ancak 34 yıldır kayıp kişilerden hiçbir haber alınamamıştır. Bölgeye dışarıdan gerçekleştirilen çok sayıda giriş çıkış da göz önünde bulundurulursa,  100000’den fazla kişinin yaşamını yitirdiği ifade edilmektedir. Ayrıca, olayın ardından mağdur olan gelecek nesiller, sakat ve ölü doğumlar da tespit edilmemiş, konuya ilişkin Hiroşima ve Nagazaki’de yapılan bilimsel çalışmalar ve tespitler Halepçe için söz konusu olmamıştır. Halepçe Katliamını Hangi Ülke Neden Yaptı Kaç Kişi Hayatını Kaybetti konusu bu şekilde aydınlatılabilir. Ayrıca Halepçe Katliamı Müzesi yazımızı da okuyabilirsiniz.

Halepçe Katliamında Kullanılan Gaz Nedir?

Halepçe katliamında kullanılan gazların kimyasal içerikli olduğu net bir biçimde tespit edilmiştir. Kimyasal gazların kullanımı, pek çok otorite tarafından reddedilen ve açıkça savaş halinde bile kullanılması öngörülmeyen, insanlık suçu olarak nitelendirilen bir yapıdadır. Bu nitelendirmenin altında yatan temel neden ise, çatışmaya mahal vermeden kimyasal silahı kullanan tarafın üstünlüğünün olması ve tek bir kimyasal bomba ile çok büyük bir alan soykırım niteliği taşıyabilecek etkiler yaratılmasıdır.

Ayrıca kimyasal silahlar, sadece kullanıldıkları toplumu, dönemi ya da olayı etkisi altına almakla kalmayıp, hem çevre bölgeleri hem de gelecek nesilleri etkilemektedir. Savaş sonrasında doğaya ve hayvanlara dair onarılamaz ciddi hasarlar bırakmaktadır. Halepçe Katliamında Kullanılan Gaz Nedir sorusuna Halepçe katliamında da kullanılan gazların içeriğinin kimyasal tabanlı hardal gazı ve bir tür sinir gazı bileşimi olduğu ifade edilmektedir şeklinde yanıt verilebilir.

Halepçe Katliamında Türkiye Ne Yaptı?

Halepçe katliamında Türkiye ne yaptı? Sorusunun yanıtı da, aranan konular arasında yer almaktadır. Türkiye o dönem, olayın gerçekleştiği bölgeye olan fiziki yakınlığı ve hoşgörülü politikası doğrultusunda, Halepçe’den gelen çok sayıda insana sınır kapılarını açmıştır. O dönemlerde Türkiye’ye gelen kişilerin belli bir kısmı, olayların etkisinin dağılması ile birlikte Güney Kürdistan’a geri dönerken, bir kısmı da burada kalmaya devam etmiştir.(1)

Türkiye’nin olay esnasında ve akabinde siyasi açıdan taraf olması durumu söz konusu olmamıştır. Ancak sonraki süreçte yapılan araştırmalar sonucunda belli isimler tarafından ortaya atılan, çeşitli iddialar da bulunmaktadır ki bu iddialardan biri de, Türkiye’nin aslında Irak tarafında destekleyici olduğu yönündedir.

Halepçe katliamından 1 gün sonra Çetin Yetkin ve Şevket Okant tarafından yapılan habere göre, katliamda kullanılan silahlar, Avrupa ülkelerinden Irak’a gelmiştir ve transfer için ülkemiz toprakları kullanılmıştır. O dönem yapılan gazete haberinde silahların hangi şirketler tarafından hangi limanda alınıp, ilgili yerlere transfer edildiğine kadar detaylı bilgi paylaşılmıştır. Konuya ilişkin dönemin resmi otoritelerinden herhangi bir kabul ya da ret söz konusu değildir. Halepçe Katliamı hakkında detaylı bilgiler için Halepçe Katliamında Yapılan Vahşetler yazımıza da bakabilirsiniz

Halepçe Katliamı İle İlgili Sözler

İnsanlık tarihi, yaşanan her acı dolu olayın ardından söylenen sözler barındırır. Yakın tarihte işlenen bu insanlık suçuna dair de, son derece can yakan sözler bulunur. Halepçe Katliamı ile bütünleşen o çarpıcı cümle ise, şüphesiz Daye bihna seva te! olmuştur.

  • “Umarım bir daha asla elma kokusu duymam!” dedi Fili.
  • Daye bihna seva te!
  • Heyfa Kurdistan ku îro dişewitînin

Halepçe katliamını gelecek günlere aktarabilmek adına sadece Halepçe katliamı ile ilgili sözler söylenmemiş, çok sayıda kitap yazılmış, kısa ve ya uzun metrajlı filmler çekilmiş ve sayısız belgesel hazırlanmıştır. 16 Mart Halepçe Katliamı Tarihi ve Genel Bilgiler yazımızı okuduktan sonra Enfal Katliamı Bilmediğimiz Gerçekler adlı yazımızı da okuyabilirsiniz.

Kundir.net | Araştırma Yazısı

okuyucu yorumlarıOKUYUCU YORUMLARI

Sıradaki içerik:

16 Mart Halepçe Katliamı Tarihi ve Genel Bilgiler