Soylu bir geçmişe sahip olan Kürtler tarih boyunca önemli beylik ve imparatorluklara ev sahipliği yapmıştır. Bizlerde Yeryüzünün İlk Kavmi Kürtler ve Konuşulan İlk Dili Kürtçe başlıklı makalemizde Kürt kavimleri ile Kürtçe dilinin önemi hakkında konuşacağız. Ortadoğu ve Kürdistan sınırları olmak üzere özellikle Asya kıtasının birçok yerleşim alanında Kürtlere ait bulgular mevcuttur. Örneğin Surlar, Kaleler, Camiiler, Köprüler ve daha birçok tarihi yerler Mervanilerden, Medlerden, Eyyubilerden gönümüze kadar kalmışlardır.
Kürtlerin tarihi bu denli büyük bir geçmişe sahip iken, günümüzde dahi yok sayılıp inkar edilmeleri kabul edilemez bir durumdur. Oysaki Tarihe baktığımızda Osmanlıdan ve ondan önceki dönemlerde Kürdistan’ın bir bölge ismi olduğu ve Kürtlerin resmi bir statüye sahip olduklarını görebiliriz. Cumhuriyetin ilanından sonra ne yazık ki kürtlere karşı ırkçı tavırlar hız kazanmış ve Kürtler yok sayılacak duruma gelmiştir. Surlar, Camiiler, Köprülerle dahi karşımıza çıkan bir topluluğu inkar etmek akıl karı değildir.
İçindekiler:
Nuh tufanıyla her birimiz için hayatın yeniden başladığını ve dünyaya yeni bir fırsat daha verildiğini artık hepimiz biliyoruz. Bu içeriğimizdeyse Hz. Nûh’un ve kavminin hangi dili konuştuğu hakkında incelemeler yapacağız. İnsanlık aleminin ataları olan ve Nuh’un gemisinde hayatta kalmayı başaran bu 80 kişi sizce hangi kavimdendi?
Doğrusunu söylemek gerekirse aradan asırlar geçtiğinden ötürü bu konuyu %100 bilmemiz mümkün değil. Ama bu konuyla ilgili olarak Doğu’lu tarihçi ve İslam bilginlerinin tespitlerine büyüteç tutabiliriz. Araştırmacı Yazar ve Gazetesi olan Faruk Arslan’ın aktardıklarına göre, Ermenî tarihçi Miğdisî, Kürtçe tarihinin Hz. Nûh ile başladığını iddia etmekte.
Yine Kürtler’in tarihinin Hz. Nûh Tufan’nına kadar gittiğini ve Kürtçe’nin Hz. Nûh ve kavminin konuştuğu en eski dil olduğunu iddiâ eden bir farklı kişi de Kütahyalı Türk seyyâh Evliya Çelebi (1611 – 82)’dir. Evliya Çelebi Seyahâtname adlı yapıtında Nûh Tufanı’ndan sonra kurulan ilk 3 şehrin Şehr-i Nûh (Şırnak), Cezira Botan (Cizre) ve Miya Farqîn (Silvan) olduğunu anlatır. Hatta insanlık tarihinin Kürdistan’da başladığını kaydetmektedir.
Evliya Çelebi’den Nuh Ve Konuştuğu Dil Hakkında Deliller Seyyâh Evliya Çelebi, ölümsüz eseri Seyahâtname’de, Hz. Nûh ve kavminin konuştuğu dilin Kürtçe olduğunu alttaki paragrafta şöyle ifade ediyor;
“Tûfân-ı Nûh, imar olan şehr-i Cûdi’dir, andan kal’a –i Sincâr’dır, andan bu kal’a-i Mefârikin’dir amma şehr-i Cûdi sâhibi Hazret-i Nûh ümmetinden Melik Kürdim altı yüz sene mu’ammer olup Kürdistân diyârların geşt ü güzâr ederek bu Mefârîkin’e gelüp âb u havâsından hazz edüp bu zemînde sâkin olup evlâd u ensâbı gâyet çok olup lisân-ı İbrî’den indiyyât bir gayrı lisân-ı turrehât peydâ etdi kim ne İbrî’dir ne Arabî ve ne Pârisî ve ne lisân-ı Derî’dir ve lisân-ı Pehlevî’dir, ana hâlâ lisân-ı Kürdim derler. Bu diyar-ı Mefârikîn’de peydâ olup hala diyâr-ı Kürdistân’da isti’mâl olunan lisân-ı Kürd Hazret-i Nûh ümmetinden Melik Kürdim’den kalmışdır, ammâ vilâyet-i Kürdistân dağistân u sengistân bilâd-ı bîpâyân olmağile on iki gûne lisan-ı Ekrâd vardır kim birbirlerine elfâzları ve lehçe-i mahsûsaları mûğayirdir kim niçesi birbirlerinin kelimâtların tercümân ile anlarlar.”
Yanı sıra Evliya Çelebi, Kürtçe’yi konuşan ilk atanın sadece Hz. Nûh Peygamber olduğunu değil, Hz. Yunus Peygamber’in de Kürtçe konuştuğu iddia eder; Seyahatname: “Lisân-ı Ekrâd, fesâhat ü belâğat üzre tekellüm eder. Hazret-i Yûnus aleyhi’s-selâm diyâr-ı Musul’da sâkin iken Kürd lisânın söylemiş ola.”
Ayrıca 20. Yy ’da yaşamış olan Pakistanlı ünlü İslam âlimi Mewlânâ Ebû’l- Âlâ el- Mevdudî (1903) 7 ciltlik Tefhîm’ul- Qûr’ân’a isimli eserinde, Nûh Tufanı’nın Kürdistan’da gerçekleştiğini belirterek Kürtler’in tarihinin buradan başladığını yazar.
Halen daha İngiltere’de yaşayan Irak’lı arkeolog Prof. Dr. Abdullâh Zehawî , Kürdistan/ Cudi Dağı çevresinde ve Şırnak’ta yapılan çalışmalarda, çivi yazısıyla ve Kürtçe yazılmış Guti plaketleri bulmuştur. 2 yıl süren titiz çalışmanın ardından tüm bilgiler 1984 Ocağında Mısır’ın resmî gazetesi El- Ahram’da “Hz. Nûh’un Gemisinin Durduğu Dağ” başlığıyla yayınlandı. Tüm bulgularsa, bir İngiliz bankasında muhafaza ediliyor.
Ayrıca Kürtler’in tarihinin insanlığın ortak atası Hz. Nûh ile başladığını ileri süren ve Kürtçe’nin dünyada konuşulan tüm dillerin kaynağı olduğunu iddia eden Batılı bilim adamları da var.
Elbette ilk satırlarda dediğimiz gibi bu görüşlerin ve bulguların mutlak doğru olduğunu iddia etmek güç. Öte yandan bu görüşleri ortaya atan isimlerin tamamı birikim sahibi ilim adamlarıdır ve bu kişiler Kürt değildir.
Yeryüzünün İlk Kavmi Kürtler ve Konuşulan İlk Dili Kürtçe yazımızın devamında İslam Tarihinde Kürtler hakkında bilgilere yer vereceğiz. İslam dininde Arapların soyu Hz. İsmail’e, İsrailoğullarının soyu ise Hz. İshak’a dayanır.
Bu durumda Hz.İbrahim ne Arap nede Yahudi olmayabilir. Öte yandan Arapların ve Yahudilerin kökeni yakın yüzyıllara dayanır. Söz gelimi İbrahim peygamber 4bin yıl kadar önce yaşamıştır ve bu dönemlerin kaynaklarını incelediğinizde Araplar ve Yahudiler geçmez. Kürt kavmiyse M.Ö 3 binden kaldığı sanılan Sümer yazıtlarında adı geçen kavimlerdendir. Bu durumda Kürtler, Araplardan ve Yahudilerden daha eski zamana yayılır. Öte yandan ‘İbrahim ismi’, Arapça da değil, İbranice de değildir.
Hz.İbrahim Harran’da doğmuştur. Yani Hurri Kürtlerinin hüküm sürdüğü Kürt anavatanı topraklarında. Öte yandan Hz.İbrahim mağarada doğarak büyümüş olabilir.
İbrahim İsim İncelemesi İ-Bra-Him- Bra- kelimesinin heceleri= Kürtçe “kardeş” demek
Him= Kürtçe büyük taş/Kaya demek.
Ayrıca Kürtçede bu isim halen daha “Brahim” olarak telaffuz edilmektedir. Hz.ibrahim’in eşinin adi Sara’dır. Sara Kürtçe’de soğuk anlamına gelir. Araplar ve diğer kavimler ‘brahim’ ismini daha sonra duydularsa ve eğer İbrahim peygamber Kürt ise Kürtlerin içinde bu ismi taşıyan kişiler de bulunmalıdır. Böyle Hazreti İbrahim Kürt Müydü? sorusuna da bir cevap verdiğimizi düşünüyoruz.
Gudi ler Kürtlerin atalarıydı ve (İbrahim Peygamber den önce) Gudi kral listesinde;
“İbranum” olarak geçen kral adları bulunuyor. Bu rada ismin hece açılımı;
”Bra”= kardeş
“Num”=yeni
şeklindedir.
Öte yandan Hz.ibrahim’in ateşe atılması olayında kullanılan mancınığın icadını yapan kişi de bir Kürt’tür. Ayrıca hepimizin bildiği gibi onu ateşe attıran Kralın adı Nemrud’dur. Nemrud ismi ise Kürtçe de Nemird’dir ve “Ölümsüz” manasına gelir.
Kaynak: SediyaniHaber – İbrahim Sediyani
Yeryüzünün İlk Kavmi Kürtler ve Konuşulan İlk Dili Kürtçe
Yorum Yaz