Toplumlar, gelişmeye ve ileriye doğru evrimleşmeye başlayınca, ilişkiler zenginleşti ve çoğaldı, ihtiyaçlar arttı. Kürtlerde Sosyal Yaşam Ve Siyasi Örgütlenme işte o aşamadan sonra, toplumsal mühendislik olgusu olarak örgütlenme ortaya çıktı. Bu örgütlenmeler, yine kendi yapı ve karakterlerine uygun yönetim mekanizmalarını oluşturdular. Bu yönetim mekanizmasında da bireyler doğrudan söz sahibi idiler.
Ama insanlar arasında toplumsal ve sınıfsal farklı kategorilerin ortaya çıkması, daha kapsamlı örgüt mühendisliğini gündeme getirdi. Belli elitler ve toplumsal, kesimler, yukardan aşağıya toplumu dizayn eden toplumsal mühendisliğin tam anlamıyla işlerlik kazandığı, bir örgütsel aşamaya geçti.Toplumların ve halkların uluslaşması, tam anlamıyla topluma şekil veren, toplumu dizayn eden, toplumun rejim ve yönetim tarzını, hiyerarşisini tanımlayan örgüt mühendisliği, daha bir açık özellik taşıdı.Kürt toplumunda en eski ve toplumsal örgütlenmesi, aşiret örgütlenmesidir. Aşiret örgütlenmesi tam anlamıyla yatay toplumsal bir örgütlenmedir. Aşiretler, aşiret bireylerinin tasvip ettiği; yönetme, hak ve hukuku, eşitliği aşiret bireyleri arasında sağlayacak kişiler ve kişiler etrafında oluşan meclisler, tarafından yönetilir bir örgütlenmedir.
Tek aşiret örgütlenmesinin yetersizliğinin ortaya çıktığı yerde de, iradi ve toplumsal bir konsensüsle oluşan aşiret federasyonları ve konfederasyonları; toplumsal ihtiyaçlara, geniş ilişki ağına cevap vermek için oluştular. Bu aşiret yapılanması, Kürt beyliklerinin ve Osmanlı İmparatorluğundaki Kürdistan özerkliğinin/otonom yapısının temellerini oluşturdu.
Kürtler, uluslaşma sürecine girince ve kendi ulus devletlerini kurması aşamasında, toplumsal/siyasal örgütsel mühendislik aşamasına, her milleti gibi onlar da evrimleştiler. Ulusun kapsamlı ilişkilerini, ortak pazarı, ortak ulusal değerleri yönetmek ve gerçekleştirmek için yeni tarz: Kürt milletinin ihtiyaçlarına, bağımsızlık hareketine cevap verecek, ulus devleti kurup yönetecek siyasi örgütler döneminin kapısını açtılar.
Ne yazık ki, Kürtler ve Kürdistan Fransız Devriminden önce iki imparatorluk (Osmanlı ve Pers) arasında bölündüğü için, ulus devletin kuruluşunu amaçlayan ortak Kürt siyasi örgütlenmesinin oluşturulması olanakları olmadı. Kürtler, örgütsel anlamda iki farklı imparatorluğun otoritesi ve egemenlik sistemi altından örgütlenmelerini gerçekleştirme çabalarına devam ettiler.
Kürtlerin, İkinci Dünya Savaşından sonraki döneme kadar, asıl siyasi örgütlenme de Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde gerçekleşti. Kürtler devletlerini kuramadıkları için, örgütlenme konusunda büyük bir maceraya sahip. Kısaca bu örgütlenme macerasına bakarak DDKO’yu anlamak ve anlatmak konuyu anlaşılır kılacaktır.
Osmanlı Dönemindeki örgütlenmeler, Kürdistan’ın Doğusu dışındaki tüm Kürdistan’ı kaplayan örgütlerdi. Kürdistan’ın, Lozan Antlaşmasıyla dört parçaya ayrılmasından sonra, Kürdistan’ın her parçasından toplumsal ve siyasi örgütlenme macerası başka bir şekilde ve konumda tezahür etti. Kürdistan’ın her parçası kendi toplumsal/siyasal örgütlenmesini yarattı.
Kürtlerin, Kürt yönetici sınıflarının, 20 Yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde oldukça geniş ve yaygın bir örgütlenmesi vardı. Islahat Fermanı, özellikle de Birinci ve İkinci Meşrutiyet sonrası Kürtler de, Wilson Prensiplerinin her millete sağladığı bağımsızlık ve kendi kendini yönetme hakkından istifade etmek için örgütlendiler. Birçok cemiyetler, dernekler kurdular. Kürlükle ilgili birçok gazete ve dergi yayınlandılar.
Osmanlı Döneminde ilk yasal Kürt örgütlenmesi, “Osmanlı-Kürt İttihat ve Terakki Cemiyetidir. Bu Kürt cemiyeti, 1908’de kuruldu.
Yine aynı yılda (1908), “Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti” kuruldu.Kürtlerin en kapsamlı ve yayın, siyasi parti kapsamındaki örgütü: “Kürt Teali Cemiyeti” 1918 yılında kuruldu. Kürt Teali Cemiyeti 30 Aralık 1918 tarihinde Dâhiliye Bakanlığına verilen bir dilekçe ile İstanbul’da ileri gelen Kürt aileler, aristokratlar, şeyhler, beyler, aşiret reisleri, bazı aydınlar ve bürokratlar tarafından kuruldu.
Bu cemiyet, entelektüel ve kültürel faaliyetlere ağırlı verdi. Cemiyet, Jin, Serbesti, Kürdistan, Roja Kurd ve Bang-ı Hak Dergisini yayın organları olarak yaşama geçirdi.1919 yılında. Kürt Neşr-i Maarif Cemiyeti, Kürt Hêvî Cemiyetî, Kürt Kadınlar Teali Cemiyeti, Kürt Milli Fırkası kuruldu.
Kürt Teali Cemiyetinden bağımsızlıkçı düşüncelerden dolayı 1920 yılında ayrılan Bedirhaniler ve bağımsızlıkçı aydınlar tarafından,“Teşkilat-ı İçtimaiye Cemiyetii” kuruldu.
Kemal ve arkadaşları, birlikte devlet kurmak ve Kürdistan’a özerklik verme konusunda bazı Kürt yöneticileriyle anlaşma sağlamasına rağmen, kuruluş sonrasında söylenenleri unuttular. Kürtlerin ayrı millet olmadığını, Kürtlerin Türk olduğunu ileri sürmeye başladılar. Azadi Örgütü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşundan sonra, Kürtlerin millet olarak inkâr edilmesi, bütün milli haklarının gasp edilmesi, Kürdistan’ın tam anlamıyla işgal edilmesinden sonra, buna karşı durmak; Kürdistan’ın bağımsızlığı için mücadele etmek için kuruldu.
Azadi Örgütü’nün lideri Cibranlı Halit Bey’dir. 1925 Milli Ayaklanmasından önce örgütün lideri Cibranlı Halit Bey ve milletvekili de olan Yusuf Ziya Bey tutuklandılar. Bu büyük Kürt liderleri, acele ve hukuk dışı bir yargılama sonucu idam edildiler.Onların idamından sonra, 1925 Milli Ayaklanma Hareketine Azadi Örgütü öncülük etti. Azadi Örgütün kurucuları da, Kürt Teali Cemiyetinde olduğu gibi, Kürt yönetici sınıflarından gelen şahsiyetler ve aydınlardı.Azadi Örgütü, Kürtlerin siyasi partisi olarak tanımlanabilir.
Hoybun da, 1925 Milli Ayaklanmasından sonra Suriye ve Lübnan’a yerleşen önemli Kürt şahsiyetleri tarafından,1927’de kuruldu. Hoybun, Ağrı Ayaklanmasını organize eden, Dersim Halk Direnişine ve Kürdistan’ın Güneyinde Şeyh Mahmut Berzenci ve Barzani Milli Harekelerine destek olan, modern anlamda bir siyasi örgütlenmeydi.
Not: Bu yazı kundir.net sosyal içerik platformuna kayıt olan kullanıcılar tarafından yazılmıştır. kundir.net Yazıdan sorumlu değildir.
Kürtlerde Sosyal Yaşam Ve Siyasi Örgütlenme
Yorum Yaz