Rahmetli Kadri Yıldırımın Şeyh Abdülselam Barzani Hayatı ve Mücadelesi başlığı ile Bas Gazetesine yazmış olduğu makaledeki değerli bilgilerin bir çok Kürde ulaşması adına olduğu gibi sizlere aktarıyoruz. Gelin hep beraber Şeyh Abdusselam Barzani Kimdir? öğrenelim.
İçindekiler:
Bas Gazetesi’ne yeni yayın döneminde başarılar dileyerek ve yazar kadrosu içerisinde yer almaktan mutluluk duyduğumu ifade ederek yazdığım bu makaleyi çok yönlü bir şahsiyet olan II. Şeyh Abdüsselam Barzani’ye ayırmayı uygun gördüm.
Makale dikkatlice okunduğunda, anadille eğitim ve statü bağlamında Kürd hakları ve Kürdler arasındaki ittifak meselesinde Kürdistan’ın her parçasındaki derdimizin de, dermanımızın da aynı olduğu görülecektir. Okuyucu bu makalede üç Kürd tipiyle karşılaşacaktır. Birincisi, Mele Mustafa Barzani’nin abisi ve yurtsever bir Kürd şeyhi olan Şeyh Abdüsselam Barzanî’nin kendisi; ikincisi, ruhunu İttihatçılara satıp Şeyh’i idam ettiren bir vali olarak Diyarbakırlı Süleyman Nazif; üçüncüsü de Şeyh’i evinde misafir eden, ancak başına ödül konduğunu duyunca ödülü almak için onu ihbar edip yakalatan Sofi Abdullah.
Kimliği ve Kişiliği
-Şeyh Muhammed Barzanî’nin beş oğlundan en büyüğü olup 1868 yılında doğmuştur.
-Babasının vefatından sonra “Barzan Tekkesi”nın başına kendisi geçti.
-Nakşibendi tarikatını memleketin dört bir yanına yaydı.
-Değişik aşiretlerden binlerce müridi oldu.
-Müritlerinden vergi toplayıp fakirlere dağıtmak üzere sınıfsal farkı asgariye indirmeye çalıştı.
-Tekyanın yanında ilme büyük önem verdi ve Molla Ahmed Akravî’yi maaşlı müderris olarak tayin etti.
Temel özellikleri şunlardır:
-Başta Hıristiyanlar olmak üzere Gayr-ı Müslimler yüksek bir dini hoşgörü ile yaklaşır ve onları himaye etmeyi temel görev sayardı.
-Bunun somut örneklerinden biri şudur: İki Kürd aşireti “cihat” adı altında Hıristiyan TAHUMA aşiretine karşı harekete geçmek isteyince Şeyh Abdüsselam müdahale ederek büyük bir faciayı önledi.
-Hristiyanlara karşıki adaletinden dolayı “da” bağlacıyla “HIRİSTİYANLARIN DA ŞEYHİ” diye anılır oldu.(1)
-Şeyh Abdüsselam, Barzaniler ailesi içerisinde Kürd yurtseverliğinin babası olarak bilinir.
-Öbür Kürd aşiretleriyle ittifak kurmaya büyük önem verir, siyasi ve askeri bir birlik oluşturmaya çalışırdı.
-Kürd hakları için Behdinan aşiretleri arasında mekik dokurdu.
-Şu söz ona aittir: “Ey Kürdler! Ayrılığa düşmeyin, birleşin. Kendi aranızda birlik olursanız kimse sizi mağlup edemez”.
-Özerk bir Kürd yönetimini kurmak için İmadiye’yi hareket noktası olarak kabul eden Şeyh Abdüsselam 1907 yılında 500 askeriyle birlikte İmadiye’ye girer ve kayınpederi Hacı Abdülaziz’e misafir olur.
-İmadiye Kaymakam Vekili Demelûcî’ye şöyle der (Demelûcî, İmaretu Behdînan, s. 83-84): “Osmanlılara sadakat ve bağlılığımızı her seferinde vurgulamamıza rağmen bu devlet aleyhimizde oluşturulan gerçekdışı raporlara göre hareket ederek halkımız üzerindeki zulüm ve baskıları her geçen gün daha da arttırmaktadır.
Dolayısıyla bu kölelikten kurtulup kendi kendimizi yönetmekten başka bir çaremiz kalmamıştır”. Barzani ailesi hakkında bilgiler için Şeyh Ahmet Barzani ve Mustafa Barzani yazımıza da bakabilirsiniz.
-Özerk bir Kürd yönetimi yolunda ulaşabildiği Kürd aşiretleriyle ittifak kurmaya yoğun bir mesai ayıran Şeyh Abdüsselam 1907 yılında Duhok’ta Şeyh Nur Muhammed Birîfkanî’nin evinde aşiretlerin üst düzey yetkilileri ile bir toplantı yapar.
-Toplantının ardından oy birliğiyle kabul edilen 7 maddelik bir talepnameyi Bab-ı Ali’ye gönderir.
-Duhok Vesikası olarak bilinen ve birer nüshası Seyyid Abdulkadir Nehrî ve Emin Alî Bedirhan gibi Kürt büyüklerine gönderilir.
1907 yılında Bab-ı Ali’ye gönderilen bu vesikanın yedi maddesi şunlardır:
-Bu talepler Osmanlıların ve İttihatçılarıntepkisiyle karşılaşır: Devlet bunu bir ayrılıkçı vesika olarak kabul eder ve vesikayı imzalayanları Rus işbirlikçileri olarak ilan eder. (Devam edecek) Şeyh Abdülselam Barzani Hayatı ve Mücadelesi hakkında bilgiler verdikten sonra ayrıca Şeyh Ahmet Barzani’nin Ölüm YIl Dönümü başlıklı makalemizi de okuyabilirsiniz.
Kaynak :
Basnews Gazetesi
Şeyh Abdülselam Barzani Hayatı ve Mücadelesi (1)
Yorum Yaz