e
sv

Kadını Suya Atın : Kürdistan Derse Cadı’dır!

1450-1750 yılları arasında yani tam 3 asır boyunca Ortaçağ’da “kadın kırımı” yaşanır, kapkara metallerin egemen olduğu zamanlardır yine. Özellikle ebe ve şifacı kadınlar hedeflenir. Kadınların yanında bitkileri iyi tanıdığı için insanların hastalıklarına çözüm bulan erkekler ve çocuklar da vahşetin nesnesi olurlar. Bu sapkınlık furyasının bu kadar uzun süre devam etmesinin bir nedeni Hristiyan teolojisi tarafından desteklenmesidir.  Dini manipüle ederek kötülükleri meşrulaştırmak ve bu sayede toplumsal destek bulmak egemenlerin bir yöntemi, tabi.
kadını suya atın : kürdistan derse cadı'dır!
avatar

Kundir

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Kürtlerle ilgili yazılarda bugün Kadını Suya Atın : Kürdistan Derse Cadı’dır! yazısı ile karşınızdayız. Her zamanki gibi Üstad Bediüzzaman Saidi Kurdi’nin sözleriyle donatılan bu yazıda özellikle Kürt kadınları hakkında merak edilenleri gelin hep beraber öğrenelim.

Kadını Suya Atın : Kürdistan Derse Cadı’dır!

“Biz Orta Çağ’da mıyız?” “Biz Afganistan mı olacağız?” “Bedevi, Arap çöllerine dön!” “Ay gericiler…” imitasyon vatandaşlarımızın belli başlı repliklerindendir.  Üzerlerine sinmiş altın renkli kaplamayı kazıdığınız zaman karşınıza “kapkara bir metal” çıkar, çıkıyor.

Evet, kapkara bir metal! O karanlık metal zihinleri tahrip etmiş ve içinde yaşadığımız atmosferi esir almış.

1450-1750 yılları arasında yani tam 3 asır boyunca Ortaçağ’da “kadın kırımı” yaşanır, kapkara metallerin egemen olduğu zamanlardır yine. Özellikle ebe ve şifacı kadınlar hedeflenir. Kadınların yanında bitkileri iyi tanıdığı için insanların hastalıklarına çözüm bulan erkekler ve çocuklar da vahşetin nesnesi olurlar. Bu sapkınlık furyasının bu kadar uzun süre devam etmesinin bir nedeni Hristiyan teolojisi tarafından desteklenmesidir.  Dini manipüle ederek kötülükleri meşrulaştırmak ve bu sayede toplumsal destek bulmak egemenlerin bir yöntemi, tabi.

Kadını Suya Atın : Kürdistan Derse Cadı’dır! Egemenler! İnsanlara hükmetmek çok tatlı değil mi? Onların ölümüne, yaşamına, doğumuna, evlenmelerine, nerede yaşayacaklarına, ne giyeceklerine, hangi dili konuşacaklarına, ne kadar maaş alacaklarına karar vermek…O his, yaşadığınız o his sarhoş ediyor, değil mi sizi?(1)

Evet, o kadınlar, o mazlum kadınlar…

Kadını Suya Atın : Kürdistan Derse Cadı’dır! Tek bir ihbarla yakalanan kadınlar, akıl almaz işkencelerden geçirilirmiş.  Propaganda için kullanılan deyimler nelerdir dersiniz:  “Haşeratı yok etme” veya “Köküne kadar kurutma” dır. Tanıdık geldi mi size?

Kadınların “Cadı olup olmadığı” çeşitli ağır ve  haysiyet kırıcı işkencelerle tespit edilirmiş(!) Bir tanesi “Kadını elini, ayağını bağlayıp suya atmaktır. Eğer kadın boğulmazsa, kadın cadıdır.  Kurtulduğu için tehlikelidir ve yakılarak öldürülür.” Zeka küpleri(!)  Habis ruhlar, sizi! Her durumda öldürün bakalım!

kadını suya atın : kürdistan derse cadı'dır!
Kadını Suya Atın : Kürdistan Derse Cadı’dır!

İnsanlık tarihi işte böyle kötülüğün ve iyiliğin zikzak çizdiği bir tabloyu andırır. Sizce şuan tabloda hangi çizgi yükselme eğiliminde? Ben mütedeyyin ve Kürt olduğum için çok sıkıntı çekiyorum, mesela. Siz?

Tarihe bir not olarak; “Beni de bugün, suya attılar; Kürdistan dediğim için. Kadıköy’de ensesinden vurulmuş bir gence ithafen “sabır ve rahmet” dilediğim twitimin içinde “Kürdistan’da da böyle şeyler çok oluyor.” diye yazdığım için “Cadı mıyım, değil miyim?” karar verme sürecine girdiler. Bekliyoruz.

Kadını Suya Atın : Kürdistan Derse Cadı’dır! Evet, ortalamanın üstündeyseniz; çoğunluktan farklı düşünüp, farklı davranıyorsanız; hakikatleri arıyorsanız; varlığınızı hakikate dayalı kaynakları önemseyerek  gerçekleştirmek istiyorsanız yani şifacıysanız, sizinle de uğraşacaklardır.

Kürdistan’ı, PKK kullanıyormuş, ben de kullanmışım; o halde ben bir PKK’lıyım?! PKK’lı da su içiyor, yemek yiyor, Ankara, İstanbul diyor, o zaman tüm ülke hatta tüm insanlık PKK’lı?! Böyle vicdan(!) ve akıl (!)temelli suçlama da zamanın ruhunu yansıtıyor, herhalde.

Said Kürdi’yi  yine mahkemeye çağırırlar; “Bunu sen mi yazdın?” derler. Diyor ki: “20 senedir iyi ki hiç bunlara müracaat edip de, hak aramamışım.”  Mantıksızlıkları ile uğraşmakla zamanı öldüreceğine, ebedi hayatı için gerekli olan erzakları topluyor; dua okuyor saatlerce, kitaplar okuyor ve yazdırıyor yine saatlerce, soruları olanların sorularını yanıtlıyor…Işık insanı, ışık saçıyor. Öyle yapmalı!  Ne zaman biteceğini  bilmediğimiz bir ömür sermayesi var elimizde; kimi akıllı olup geleceği için yatırım yapıyor, kimi de başkasının bu dünyadaki geleceği ve itibarıyla oynuyor…

Evet, “Fani şeylerin suretleri o alemde baki semereleri meyve verecektir.” (Said Kürdi, Mesnevi-i Nuriye, 61) Fani şeyler? İyilik ve kötülükler insanın karşısına çıkacak.

Ferda Demirel – Kundir.net

Yazarın Diğer Yazıları :

Kürdistan Mücerredler Hareketi

Rojhilat’a Düşen Rahmet

İfade Özgürlüğü Ama Kimin İfadesinin Özgürlüğü

Sebeleşmek

Saidi Kürdi Perspektifi : Bir Kürdün Dilinden Kürt İslam Alimleri

Pîvok

Zarvekırın Medeniyeti(!)

etiketlerETİKETLER
okuyucu yorumlarıOKUYUCU YORUMLARI

Sıradaki içerik:

Kadını Suya Atın : Kürdistan Derse Cadı’dır!