Kürt Türk hikayeleri arasında birçok hikayeler mevcuttur. Hatta çoğu hikayeler film konusu olmuşlardır. Bizler Türk – Kürt Kardeşliğinden Doğan Derin Bir Hikaye başlıklı makalemizde Türk Kürt sözlerinden oluşan Yangın Var Filmini sizlere tanıtacağız.
İçindekiler:
Başlıkta da okuduğumuz gibi elbette ki sizler için bir hikayeden hatta filme işlenmiş bir dostluk hikayesinden bahsedeceğiz… Bazı filmler, diziler vardır izledikten sonra ağlasam mı gülsem mi diye iki duygu arasında kalırız. Durum böyle olduğu zaman hem yönetmenler o hikayeyi canlandırmak adına daha heyecanlı oluyor hem de izleyenler izlemek için daha meraklı…
Bizlere bu tür duygular yaşatan bir film Yangın Var’ı fragmanını izlemeden sizler için biraz anlatalım.
Filmin Konusu:
Trabzon’da yer alan Çayırbağı ilçesinde bazı sebeplerden dolayı itfaiye arabaları bozulur ve görev anında yangına yetişecek araç kalmaz bir süre sonra. Bu sebeple başka yerlerden itfaiye arabası getirilmesi için itfaiyede şoförlük yapan Koşman isminde bir gence bu görev verilir.
Olaylar tam da bu anda gelişmeye başlar.
Koşman’ı İkna Etme Çabaları, Neden Diyarbakır?:
Bu görev verildikten sonra yola koyulan Koşman, bulup getireceği araçların yakın civarlardan alınacağını düşünür. Fakat olay hiç te beklediği gibi gelişmez. Çünkü gidip getirmesi için söylenen yer tam olarak ta Diyarbakır’dır. ‘’En fazla Rize’ye giderim ya ne olacak ki?’’diye düşünen Koşman’ın başından aşağı kaynar sular dökülür ve emir olduğu için sesini de çıkaramaz. Tamı tamına 1200 km sürecek olan bu yolculuğun nasıl üstesinden geleceğini düşünmektedir. Tek bir cümle yetmiştir bu konu hakkında direk ikna olmasına, o da ; ‘’Yahu ne olacak bize her yer Trabzon!’’
Neden yakınlardan değil de bu kadar uzaktan bu araçların istenmesi de vekil öğretmenin bazı haklı sebeplerine dayanmaktadır. Eski dönemlerde başkanın Çayırbağı’nda öğretmenlik yapmasıdır.
İyi hoş gidecek biri bulunmuştur elbet peki Diyarbakır belediye başkanı bu işe ne diyecektir. O da kabul etmiştir teklifi, her ne kadar karşı çıkmaya çalışanlar olsa da…
Unutulmaması gereken bir ayrıntı vermeyi de es geçmeyelim. Koşman tam olarak sıkı bir Türkan Şoray aşığıdır. Aslında bu tutkusu biraz dolaylı yoldandır. Selvi Boylum Al Yazmalım filminde Türkan Şoray’ın canlandırdığı Asya karakterine olan hayranlığından gelmektedir, bu tutku.
Uzun Otobüs Yolculuğu:
Tamı tamına 600 km süren Diyarbakır’a sağ salim ulaştıktan sonra Koşman, etrafında bulunan insanların konuştuğu dilden, yani Kürtçe kelimelerden hiçbir şey anlamadan yoluna devam eder. Alışık olmadığı için bu durum tuhafına gider.
En sonunda Türkçe konuşan birini bulur ve kendisinin itfaiye aracı almak için oraya geldiğini, nereli olduğunu anlatır ve nereye gitmesi gerektiğini sorar. Etraftaki kişiler bu durumu duyduklarında oldukça şaşkın bir şekilde Koşman’a ‘’Hayırdır, galiba T.C. size itfaiye arabası vermiyor?’’ diye karşılık verirler.
Koşman Varacağı Yere Gelir:
Türk ve Kürtlerin kardeşliğini anlatan yazılar insanların şaşkınlıklarıyla beraber sonunda gitmesi gereken yere gelen Koşman otobüsten iner ve belediye başkanının yanına giderek konuyu konuşur. Hemen araçları alıp gitmek ister fakat bazı evraklarda sıkıntı çıkar ve uzun bir süre beklemek zorunda kalır.
Koşman Diyarbakır’da Ne Yapacaktır?:
Orada bir süre kalması gerektiğini gören halk Koşman’ı yalnız bırakmak istemez ve akşam olacak düğüne çağırırlar. Koşman düğüne gittiğinde görür görmez güzel bir Kürt kızına aşık olur. Ve öyle bir tesadüf olur ki kızın ismi de Asya çıkar. Evet evet yanlış hatırlamadınız bu isim, Selvi Boylum Al Yazmalım’da ki Koşman’ın hayran olduğu kadının ismidir.
Türk kürt kardeşliği sözleri bir gün sonra evraklar tamamlanmıştır ve artık Koşman memleketine dönmek için hazırdır. Yalnız gidecektir elbette, yalnız gelmiştir sonuçta diye düşünürken, bir de bakar ki aracın içinde koltukta Asya’da oturmaktadır.
Asya’nın Arabada Ne İşi Vardır?
Asya’nın aracın içinde olması aslında bir tesadüf değildir. Kendisinin belediyede çalışıyor olup teslim edilecek olan evrakları Trabzon’da imzalatması gerektiğidir. Ayrıca Trabzon’da kardeşi durmaktadır ve ona da uğrayacaktır.
Koşman kızı gördüğünde istemsizce sevinir ve aklında sevdiği filmin sahneleri canlanmaya başlar. Filmden farklı olan tek yanları itfaiye aracında olmalarıdır.
Yolculuk Başlar:
Farklı ırklardan oldukları için başlarda birbirlerine karşı konuşmaya çekinir Koşman ve Asya. Çok fazla konu açamazlar. Asya PKK’nın yakmış olduğu evleri düşünürken Koşman ise söyleyemediği cümlelerden çekindiği için rahatsız olmaktadır. Arada hissedilebilecek derecede bir soğukluk dönmektedir.
Belli bir zaman sonra Koşman radyoyu açar ve Ahmet Kaya şarkısı çalmaya başlar. Koşman Ahmet Kaya’yı çok sevmektedir ve ‘’Sesine kurban olayım be adam!’’ diye bağırır. Bunu duyan Asya ortak bir yönlerini olduğunu düşünerek biraz da olsa rahatlamaya başlar aynı şekilde Koşman da…
Yol uzun olduğu için yol boyunca birçok şey yaşarlar. Dağlara tırmanırlar, mağarada kalırlar, yardıma ihtiyacı olanlara yardım ederler ve daha birçok olay yaşarlar. Koşman Asya’ya Artvin’deki annesine uğrayacağını söyleyerek ona fikrini sorar ve bir sıkıntı olmayacağını söyler Asya.
Annesinin Evinde Koşman ve Asya:
Yaşadıkları bir sürü maceranın arkasından Artvin’e varan Koşman ve Asya için tekrar macera vaktidir. Asya daha önce karşılaşmadığı yepyeni bir kültürün içine girmiştir aniden. Bu durumdan biraz endişelidir. Etrafında konuşanların dillerinden çok anlamamaktadır yani aynı Koşman’ın Diyarbakır’da düştüğü durum gibi…
Etrafı inceleyen Asya duvar asılı olan bir resmi görür ve Koşman’a kim olduğunu sorarak o kişinin Koşman’ın abisi olduğu cevabını alır. Koşman’ın annesi de doğal olarak bu kızı gelinleri sanmıştır. Türk kürt kardeşliği sözleri aynı Koşman’ın yaşadığı durum gibi bu sefer de Asya bir düğüne davet edilmiştir. Kürt türk sözleri orada söylenen şarkıları anlamasa da hüzünlü bir şarkı da o da diğerleri gibi içerlenir farkında olmadan.
Tekrar Yola Çıkarlar:
Bir sürü meşakkatli yoldan geçtikten sonra Trabzon’a sonunda varırlar. Asya şehrin girişindedir ve kardeşiyle buluşacaktır. Oraları çok bilmediği için Koşman’a Şehit Şenol Sümbül geçidinin nerde olduğuna dair bir soru sorar ve Koşman’ın gözünden yaşlar süzülür.
Ona bir anda ne olduğunu anlayamayan Asya sonradan durumu fark eder ve sorar; ‘’Senin ağabeyine ne oldu Koşman söyleyebilir misin?’’. Zorluk içinde cevap veren Koşman ‘’Oralarda şehit olmuştu.’’ Der ve Asya olan bitenin farkına varır fakat bunun için biraz geçtir.
İlerlemeye devam ederler. Sonunda Asya kardeşi ile buluşur ve ailesiyle tanıştırır Koşman’ı. Tanışma faslından sonra onlar çarşıya gideceklerini Koşman ise namaz kılmaya gideceğini söyler ve aracın yanından ayrılırlar.
İtfaiye Arabasına Ne Oldu?
Geri döndüklerinde bir de bakarlar ki aracın etrafında tonlarca insan sürüsü. Meğersem araç şüpheli görülmüştür ve içerisinde bomba olacağı ihbar edilmiştir. Millet panik içindedir. Televizyonlar bile bu durumu konuşmaktadır.
Durumu haberlerden öğrenen belediye görevlileri bu haberin yalan olduğunu ve saçma sapan kişiler tarafından uydurulduğunu açıklayarak insanları bir nebze de olsa sakinleştirir. Yoksa iş çığırından çıkacak bir duruma gelecektir.
Başkan açıklama yapmadan önce Koşman aracı hakkında oradaki insanlara birkaç cümle kurmaya çalışır fakat millet sert çıkışarak Koşman’ı dövmeye bile başlarlar.
Orada bile zorluk yaşayarak itfaiye arabasını sonunda teslim etmeleri gereken yere ulaştırmayı başarırlar.
Başarılarının Sonucu:
O kadar yolu gidip sonunda aracı teslim ettiğinden dolayı belediye başkanları bir konuşma yaparlar ve şu cümleleri söylerler:
Çayırbağı Başkanı: “Ben Mardin’de bir yıl vekil öğretmenlik yaptım. Öğrettiğim kadar öğrendim. Oranın insanı her zaman darda kalanın yanındadır. Öğrendim ki oradaki kardeşlerim Mevlana’nın da sözüyle cömertlikte ve yardımda akan su gibi olmuşlardır.”
Diyarbakır Başkanı: “Karadeniz insanının heybetini, Karadeniz insanının coşkusunu bilirim. Bizim oraların insanına benzerler; biraz yağmurdur, birazı güneş, birazı dağdır, birazı deniz, birazı isyandır, birazı hüzündür. Yani önce insandır, hepimiz insanız, hepimiz kardeşiz. Kürt türk sözleri bizim kardeşliğimiz akan su gibidir. Akan su kir tutmaz.”
Diyerek teşekkürlerini iletirler Koşman’a.
Asya ve Koşman’ın Sonu Ne Oldu?:
Aralarında Selvi Boylum Al Yazmalım muhabbeti geçen ikilide Koşman Asya’ya sorar, sever misin bu filmi diye. Bu soruyu duyan Koşman yapıştırır hemen orada da Asya var diye.
Ve Asya’da cevap verir babam o yüzden Asya koymuş adımı diye.
Tam o anda el ele tutuşurlar ve birbirlerine bakarlar.
Şimdilerde Koşman:
Gerçek bir hikayeden alınan bu filmde şimdilerde Koşman, itfaiye şoförlüğünden ayrılmıştır ve inşaatta çalışmaktadır. Peki çifte ne oldu diye soracak olursanız da yaşananların ardından çift evlense de ayrımlar üzerine yapılan baskılardan dolayı ayrılmak durumunda kalmışlardır.
Filmin İsmi Nereden Geliyor:
Yangın Var ismi ile filmin tamamına olsa da asıl olarak sonuna dikkat çekilmektedir. Gerçek manasıyla kullanılan yangın kelimesi 30 yıldan beri ülkemizde devam eden bu ayrımlara, yangınlara hitap etmektedir….
Türk – Kürt Kardeşliğinden Doğan Derin Bir Hikaye
Yorum Yaz