Botan Mîrlerinden Mîr Bedirhan’ın torunlarından biri olan Celadet Ali Bedirhan’ın hayatını anlatacağımız Celadet Ali Bedirhan Biyografisi ve Eserleri başlıklı makalemizde, Celadet Ali Bedirhanın hayatı ve eserleri hakkında kısa bilgiler vereceğiz, babası Emin Ali Bey’in sürekli sürgün hayatı ve işlerinden ötürü farklı farklı şehirlerde yaşamasından ötürü Celadet Bedirhan 26.04.1893 Yılında İstanbul’da doğmuştur. Yaşadığı süre boyunca türlü türlü sıkıntılarla karşılaşan Celadet Ali Bedirhan 15 Temmuz 1951 Yılında Şam’a bağlı Hecan köyünde yaşamını yitirmiştir.
Celadet Ali Bedirhan, ölümünden sonra geriye birçok eser bırakarak günümüzde dahi her dönemde duyurmuş ve Kürtçe ile ilgili birçok dalda anılmayı başarmıştır. Celadet Ali Bedirhan’ın kendi döneminde birçok Kürt, Yazar ve Aydınlarını toplayıp beraber kurdukları Hawar Dergisi günümüzde hala birçok Kürt Dergisinin ana konusu arasında yer alıp ilham kaynağı olmuştur.
İçindekiler:
Modern Kürt milliyetçilerinin arasında önemli bir konuma sahip olan Mir Celadet Ali Bedirhan, 58 Yıllık kısa bir yaşantısına Kürt alanında ilkler oluşturacak çok önemli çalışmalar ve mücadeleler katmıştır. Kürt Dili, Kürt Kültürü, Kürt Tarihi, Kürt Edebiyatı ve Kürt Şiirleri gibi birçok alanda Kürtçe eserler bırakmıştır. Kürt Tarihi alanında çok önemli yazılar yazan Celadet Ali Bedirhan yaşadığı çağda bir Kürt aydını olarak bilinmektedir.
Celadet Ali Bedirhan ortaya çıkarmış olduğu eserler sayesinde günümüzde dahi Kürt tarihinde birer siyasetçi, Kürt gazetecisi, Kürt dilbilimcisi, Kürt Hukukçu, Kürt Eğitimcisi ve Kürt dili çevirmeni olarak birçok kimlikle tanınmaktadır. Celadet Ali Bedirhanın ölümünün 67. Yıldönümünden ötürü onu birkez daha yâd ederken, bu makalemizde Celadet Ali Bedirhanın Kürtçeye kattığı önemli çalışmalar hakkında konuşacağız.
Celadet Ali Bedirhanın dedesi Mîr Bedirhan, Botan bölgesine ait bölgede hüküm sürmüşlerdir. Böylece Celadet Ali Bedirhanın Cizre’li olduğunu söylemek doğru olacaktır. Bedirhan ailesinin aslen hüküm sürdüğü ve yaşadığı il/ilçe Cizre olarak tarihte yer almışken, sadece Cizre ile kalmayıp Botan denilen bölgenin birçok alanında hüküm sürmüşlerdir.
Her ne kadar Bedirhan ailesi soylu bir aile olsa da, Celadet Bedirhanın babası Cizrede pek kalmayıp sürekli farklı şehirlerde dolaşmıştır. Celadet Ali Bedirhan’ın babası Emin Ali Bey işlerinden ötürü Selanik, Isparta, Akka, Edirne, Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde görev yaptığından ötürü, Celadet Ali Bedirhanın çocukluğu da bu şehirlerde geçmiştir. Celadet Ali Bedirhan Eğitim sürecini de sürekli farklı şehirleri dolaşarak tamamlamıştır. İlköğretimden sonra kardeşi Kamuran ile beraber önceki adı Mekteb-i Sultâni olarak bilinen ve şuan günümüzde Galatasaray Lisesi olarak geçen Lise’de eğitim görmüştür.
1906 yılında devletin gerçekleştirdiği İkinci Büyük Bedirhaniler sürgününde, Celadet Ali Bedirhanın babası da bu sürgünde payını alır ve çocuklarını alarak öncelikle Isparta’ya daha sonra oradan da Akka Kalesine onu sürerler. İkinci Meşrutiyeyin ilanına kadar Emin Ali Bey ailesi ile beraber burada zorunlu bir şekilde sürgün hayatı yaşar. Meşrutiyet ilan edildikten sonra genel bir af çıkar, Emin Ali Bedirhan ve ailesi de bu aftan yararlanan birçok kişi ile beraber sürgünden geri dönüp tekrar İstanbul’a yerleşir.
Celadet Ali Bedirhan’ın bizzat söylediğine göre, Celadet liseyi bitirdikten sonra Mekteb-i Harbiye’ye gitmek ister fakat annesinin sert tavırları karşısında bu niyetinden vazgeçer. Bütün soylu aileler gibi Bedirhan ailesi de eğitime çok büyük bir önem vermişlerdir. Celadet Ali Bedirhan’ın babası Emin Ali Bey çocuklarına verdiği modern eğitim dışında onların gelişimine katkı sunmak için çeşitli alanlarda çocuklarına özel eğitimler de vermiştir.
Celadet Ali Bedirhan da okulda öğrendiği Osmanlıca ve Arapça dillerinden sonra özel derslerde öğrenmiş olduğu Fransızca, Farsça, Yunanca ve Rusça gibi 4 farklı dil daha öğrenmiştir. Türkçe ve kendi ana dili ile beraber bu 4 dil dışında Celadet Ali Bedirhan Üniversite döneminde Almanca eğitimini de tamamlayarak, Almancayı da kısa sürede öğrenmiştir.
Celadet Ali Bedirhanın babası Emin Ali Bey Bedirhan ailesinden gelen milliyetçi tavırlarından dolayı Kürt Dili ve Kültürüne de özellikle ayrı bir önem vermiştir. Osmanlı Yöneticileri Bedirhani ailelerine Kürdistan bölgesine gitmelerini yasakladığı için bu durum Bedirhani ailesi içindeki yeni neslin kendi dil ve kültürlerinden kopmalarına neden olacaktır. Bu durum karşısında çocuklarının kendi dil ve kültürlerine bağlı kalmaları için Emin Ali Bey çocuklarına Kürt Dili ve Kültürü alanında kendisi bizzat özel çalışmalar yürütmüştür. Kendi bilgisinin yetmediği durumlarda ise Kürdistan’dan çeşitli öğretmenleri İstanbul’a getirterek çocuklarına özel dersler ile sanat, edebiyat ve müzik alanında da eğitimlerini almalarını sağlamıştır.
Bu özel dil ve kültürel eğitimler dışında Bedirhani ailelerinin bir diğer vazgeçilmezleri arasında Satranç oyunu öne çıkmıştır. Satranç Bedirhani ailelerinin ev içi çalışmaları arasında vazgeçilmez bir parçaydı. Emin Ali Bey çocuklarına sadece kültürel ve akademik eğitim vermek dışında siyasi ve ulusal fikirler ile onları eğitmiş ve günümüze ışık olacak bir çok siyasi ve ulusal çalışmalar yapmalarına vesile olmuştur. Celadet Ali Bedirhanın daha sonraki günlerde söylediklerine göre “Babası onun için sadece bir hanedan ve soyluluk bağı değildir, aynı zamanda ulusal bilinç ve yurt sevgisinin kaynağıdır.” bu açıklamalarla Celadet Ali’nin günümüzde anılmasının en büyük kaynağının babası olduğunu görüyoruz.
Celadet Ali Bedirhanın yazdığı ilk yazının 20 Kasım 1908 yılında “Harbiye Nâzırı Ali Rıza Paşa Hazretlerine” başlığı ile Serbesti Gazetesinin 5. Sayısında yayınladığı mektub olarak geçmektedir. Celadet Ali bu mektubunda Meşrutiyet yöneticilerinin yaşattığı ekonomik kriz ve sıkıntılı durumların göz önüne bulundurulması gerektiği ve İstibdat yönetimi döneminden gelen ahlakın son bulmasının gerektiğini belirtmiştir. Bu mektub dışında Celadet Ali Bedihranın yazmış olduğu ilk kitap, kardeşi Kamuran ile beraber yazmış olduğu “Edirne Sükûtunun İçyüzü(1913)” adlı eser olarak bilinmektedir. Bu Celadet Ali Bedirhanın ilk eseri olmakla beraber, Celadet Ali Bedirhan bu eserinde kardeşi ile beraber “İslamcılık” ve “Osmanlıcılık” olarak belirtilen fikirlerin etkisinde olduğu görülmektedir.
Celadet Ali Bedirhanın bu dönemlerde yazmış olduğu ikinci eser ise “Bobî’nin Hatırası” adlı hikaye kitabıdır. Celadet Ali Bedirhanın ilk hikaye kitabı olarak anılan bu eser daha çok çocuklara yönelik olan bir hikaye özelliği taşımaktadır. Bu hikaye kitabı dışında Bedirhani kardeşlerin yine beraber kaleme aldıkları bir diğer eser ise “Osmanlı Teyyâreciliğinin İlk Şehitleri İçin Hükümetten Rica” adlı risaleleridir. Bu saydığımız eserler dışında Celadet Ali Bedirhanın bu dönemlerde adının geçtiği fakat elimize ulaşamayan birçok çalışmalarda yer aldığı da bilinmektedir.
Birinci Dünya Savaşı dönemlerin Celadet Ali Bedirhan kendi rızasıyla Osmanlı Ordusunda birer savaşçı olarak Birinci Dünya savaşına katılmıştır. Bu savaşta Edirne, Kafkas ve Irak cephelerinde 4 yıl boyunca İhtiyat Subayı rütbesiyle çeşitli görevler yapmıştır.
Birinci Dünya savaşından sonra Osmanlı İmparatorluğu yenilip dağılma sürecine girer. Mütareke dönemi olarak geçen savaş sonrası geçiş dönemi, Kürtlerin Milli Mücadelelerinin başlangıcı için çok önemli bir dönem oluşturmaktadır. Bu süreçte Kürtler yeni modern örgütler kurmaya başlarlar; Tarihte ilk legal Kürt örgütü olarak olarak geçen “Radikal Avam Fırkası” gazeteci Mevlanzâde Rıfat öncülüğünde kurulur ve Celadet Ali Bedirhanın babası da bu partinin kurucularından biridir.
Radikal Avam Fırkasının kuruluşundan bir süre sonra bu kez Seyit Abdülkadir öncülüğünde Kürdistan Teali Cemiyeti(KTC) kuruluşunu ilan eder. Seyit Abdulkadir’in tavizsiz gözü kara mücadelesinden sonra Radikal Avam Fırkası da kendini feshederek bu cemiyete katılır. Radikal Avam Fırkası Kürdistan Teali Cemiyetine katıldıktan sonra Emin Ali Bey cemiyetin 2. başkanı olurken, Mevlanzâde Rıfat ise cemiyetin merkez yönetiminde yer almıştır. Celadet ve Kamuran kardeşler ise genç yaşlarında Kürdistan Teali Cemiyetinin daimi üyesi olurlar. M. Rıfat’ın daha önce kurmuş olduğu Serbesti Gazetesi ise bu dönemde KTC’nin yayın organı olarak faaliyet gösterip, Kürdistan Teali Cemiyetinin propaganda çalışmaları için kullanılmıştır. Ve Celadet Ali Bedirhan bu dönemde Serbesti Gazetesinin Editörü olup aynı şekilde köşe yazıları yazmıştır.
Celadet Ali Bedirhan Serbesti Gazetesinde aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı döneminde bizzat kendisinin Kürdistanda şahit olduğu olayları ile arkadaşlarının birinci dünya savaşında yaşadıkları olayları Serbesti Gazetesinde yazmıştır. Aynı şekilde Serbesti Gazetesi dışında bazı olayları “Ruznameyi Harb” başlığıyla Türkçe İstanbul Gazetesinde yayınlamıştır.
Serbesti Gazetesinin 209. sayısında yayımladığı bir makalesinde Birinci Dünya savaşı hakkında Umumi Savaş’ın Kürdistan’daki sonuçlarını şu şekilde dile getirmiştir:
“İhtiyat zabiti sıfatıyla Irak, cenubi Kürdistan, Kafkasya ve daha değişik yerlerde bulunduğum esnada, İstanbul’da ve Osmanlı memleketinin sair noktalarında Kürdlerin imhası hakkında dolaşan şayiaların maddi ve korkunç eserlerini ağlayarak ve inleyerek gördüm… Günahsız olarak sürülen, öldürülen ve idam olunan yüzlerce masumun şehadet olayını, ev ve yurtlarından kovulan binlerce felaketzedenin sefalet maceralarını açıklayan müspet belgeler, nezdimizde mahfuzdur.
Kürdistan’dan göç ettirilip Musul çöllerine bir avuç kum gibi serpilip binlerce Kürdün açlıktan, sefaletten nasılsa hayatını kurtararak Musul şehrine ilticaya muvaffak olanların, Musul caddelerinin kaldırımlarına ağlayarak ve inleyerek uzanmış kısık ve öz bir seda ile “Ez bextê Xudayî serî çiyê” [Alah için biraz yardım] diye inliye inliye terki hayat ettikleri bütün Musul ahalisinin ve altıncı ordu zabıtasının malumudur.
Hatta bu hususta günlük Musul sokaklarından yüzlerce cenazenin arabalarla toplandığını, Musul belediyesinin kayıtlarına müracaatla da ispat ve izhar eylemek mümkündür.
Mazlum ve fedakâr bir millet hakkında reva görülen bu cinayetler, İttihat ve Terakki hükümetinin eserleri arasında en büyük şaheseri teşkil ediyordu.”
Mir Celadet Ali Bedirhan hakkında kısaca bilgiler verdiğimiz bu makalemiz sayesinde Celadet Ali Bedirhan Nerelidir?, Celadet Ali Bedirhanın eserleri, Celadet Ali Bedirhanın hayatı gibi soruların cevabına ulaşmış olacaksınız. Mir Celadet Ali Bedirhan hakkında kapsamlı bilgiler içeren bir konuyu başka zamanda sizlerle paylaşmayı umuyoruz.
Şimdi daha önce yayınladığımız Ehmedê Xanî(Ahmed-i Hani) ve Eserleri başlıklı makalemizi okuyarak Ehmedê Xanî’nin şiirleri ile Ehmedê Xanînin hayatı hakkında kısaca bilgiler elde edebilirsiniz. Bu makalemiz sayesinde Ehmedê Xanî Nûbihara Biçûkan eseri hakkında bilgi sahibi olup ilk Kürtçe Sözlük hakkında bilgiler elde edebilirsiniz.
Merakımı maruz görün
Paylaşmış olduğunuz bu tür bilgilerin kaynağı ve doğruluğu nedir varsa kaynaklariyla beraber paylaşsanız ki bu da insanların bu tür paylaşımlarınıza inanır ve okurlar
Şöyle ki kaynaklar bir dergide yayınlanmış sa derginin resmini ve yayınlandığı sayfayı da paylaşabilirsiniz
Teşekkür ler…
Celadet Ali Bedirhan Biyografisi ve Eserleri
Yorum Yaz